Modern dünyanın en çok muzdarip olduğu konulardan biri de şüphesiz ki stres.

Kronik bir şekle dönüştüğü zaman stres, maalesef ki insanı yavaş yavaş çürütüyor hatta hâli hazırda sahip olduğu sevinçlerini bile kişiye yaşatmıyor. Peki stresi tamamen yok etmek mümkün mü? Stresi yok etmek mi, stresi yönetmek mi? Stresi kendimizden mümkün olduğunca uzak tutmak için geliştirebileceğimiz etkili bir bakış açısı var mıdır?

Bu yazımızda genel kültür, kişisel gelişim ve eğitim belleğinize yeni bir bakış açısı ekleminizi ve faydalı bir içerik okumanızı temenni ediyoruz. Unutmayın, aradığımız sağlık, yalnızca bedenimizde değil düşüncelerimizde de bizimle beraber olmalıdır.

Stres Tamamen Yok Edilebilir mi?

Günümüzün en önemli rahatsızlıkları arasında yer alan stresle baş etmek gerekir mi? Yoksa onu kendi hâline bırakıp ara sıra yönetmeyi mi öğrenmek gerekiyor?

Stres yaşamımızın vazgeçilmezidir. İnsan mekanizması stres olmasaydı problemleri algılayamaz, onlardan kurtulmak için çözümler üretemezdi. Dolayısıyla stres canlılığın bir gereği olduğu için onu yok etmemiz mümkün değildir. Çünkü bizi koruyan bir sistemdir. Bundan ötürü onu yönetmeyi öğrenmemiz daha doğru bir yaklaşımdır.

İnsanı Strese Maruz Bırakan Şey Nedir?

Stresin en büyük nedenlerinden biri şüphesiz ki geliştirdiğimiz yanlış bakış açıları olarak görülmektedir. Düşüncede insanı rahatsız eden bir durum, nasıl olur da bedende herhangi bir zarara sebep olmaz? Muhakkak ki bu noktada önce düşüncelerimize el atmak zorundayız.

Her davranış, bir düşüncenin eseridir. Örneğin sınava girmeyi düşünüyorsunuz, hemen ardından sınava hazırlık yapmaya dair eylemler içine giriyorsunuz.

Birinin size zarar verdiğini düşünüyorsunuz, hemen o kişiden uzaklaşıyorsunuz. Bu da gösteriyor ki eylemlerimizi düşüncelerimiz yönetiyor. Yani aslında ne düşünüyorsanız o oluyorsunuz.

Stresi Kovan Anahtar Bir Bakış Açısı

Eski Yunan filozoflarından Epiktetos‘un bizlere sunduğu çok önemli bir bakış açısı vardır:

“Elinde olmayan durumları, kabul et. Eğer bunları değiştirebilmek hiçbir şekilde mümkün değil yani elinde değilse herhangi bir çaba içine girme, meydana geleni öylece kabul et.”

Gerçekten de doğada ne yaparsak yapalım değiştiremeyeceğimiz şeyler vardır. Bunlar bazı realitelerdir. Eğer buna rağmen biz bu gerçekleri kabul etmiyor ve değiştirmeye çalışıyorsak stres yaşamamız hatta kendimizi yiyip bitirmemiz kaçınılmaz olacaktır.

Bir insan düşünün, niçin bu sürücü hata yaptı da benim yaralanmama sebep oldu, diye diye kendini yiyip bitiriyor ve bu yaşadığını bir türlü unutamıyor. Yahut “Nasıl olur da dünyada salgın hastalıklar çıkar?” sorusunu gece gündüz sorarak can sıkıntısı yaşayan birini düşünün.

Emin olun, bu sorular akıl dışıdır. Çünkü doğada hata da vardır, hastalık da vardır. Eğer bizim hiçbir müdahalemiz olmadan meydana gelmiş ise bunlara gereğinden fazla üzülmemiz, bizi çürütüyor. Böylelikle yaşadığımız hasarlara yenilerini ekliyoruz, hem de çok daha büyük çapta.

Elimizde olmayan, değiştiremeyeceğimiz olay, olgu ve durumları olduğu gibi kabul etmek, sahiplenmek bizi stresten önemli derecede uzak tutacaktır.

Sağlık ve Genel kategorimizde bu yazımıza benzer yazılarımızı okuyabilirsiniz.. Yazı ile ilgili yorum ve görüşlerinizi belirtirseniz seviniriz 🙂